Temel analiz bir piyasa hareketinin arkasındaki sebepleri, teknik analiz ise sonuçları inceler.

Teknik ve temel analizi birlikte kullanırken dikkat edilmesi gereken tek konu tekrardan kaçınmaktır.

Eğer analist açıklanan iyi haberlerin fiyata olumlu etki yapmasını beklerse o haberi iki defa değerlendirmiş olur, çünkü o haber zaten alınmıştır.

Tahmin işine girdiğiniz andan itibaren çuvallama olasılığını artırıyorsunuz.

Fiyat, tüm piyasa katılımcılarının umutları, korkuları, hırsları ve beklentilerinin toplamını temsil eder.


Bu derslere geçmeden, ana tredin manipüle edilmesinin olanak dışı olduğunu kabul etmemiz gerekir. Bu Dow kuramının en oturaklı varsayımlarından bir tanesidir.

O halde Dow kuramının bu üç ana trend (ana, ikincil, günlük) olduğu ve ana tendin manipüle edilemeyeceği önermesinden çıkarmamız gereken dersler şunlar:

  1. Akıntıya kapılmamak:
    • Ani spekülasyon, hırs ve dürtülere kapılmadan bu yapma piyasa hareketlerine iştirak etmekten kaçınmak.
    • Alım yapan bir yatırımcı sadece olumlu sinyalleri almaya eğimlidir. Kötü haberleri hep göz ardı eder, çünkü fiyatların yukarı gitmesini istiyordur.
  2. Çeşitleme yapmak
    • Çeşitleme, farklı sektörlerden akıllıca seçilmiş kağıtlarla ya da ülkemizde de yayıgınca kullanılan bir yöntem olan endeks kağıtlarının dışına çıkmamakla yapılabilir.
  3. Pozisyona girmeden vademizi belirlemek
    • Bir genelleme yapacak olursak, vadesini uzun olarak belirlemiş olan yatırımcı sadece ana trendlerle ilgilenmektedir. Orta vadeli yatırımcılar ikincil trendlerde, kısa vadeli yatırımcılar da günlük oynamalarda işlem yaparlar.

Hamilton’un ifade ettiği gibi, kısa vadeli yatırım yanlış değildir, sadece tüm yatırım türleri arasında en zorudur.

Bir ana boğa trendinin yaşam döngüsü hep aynı aşamalardan geçiyor. Bu aşamaları, birikim, fiyat hareketi ve aşırılık olarak isimlendiriyoruz.

Bir yere gitmeyen piyasada oturmanın, finansman maliyeti var, fırsat maliyeti var, psikolojik maliyeti var.

Ana trendin en ilginç aşaması olan ‘aşırılık’. Bu aşamada olumlu beklentiler, genel iyimserlik ve gelen akımların neden olduğu fiyat artışları artık bütün halka yayılmaya başlıyor.

Ana boğa trendlerinin bu son aşamasında, yine teknik analiz jargonunda ‘daha büyük budala sendromu’ denilen bir oluşum ortaya çıkar. Pembe dünyanın ardı arkası kesilmez karların büyüsüne kapılan yatırımcılar aşırı şişmiş fiyatlardan alım yaparlar.

Eski bir Wall Street deyişi: ‘Taksi şöförleri tüyo vermeye başladığında tepe gözükmüştür.’

Boğa trendlerinin birikim aşaması, ayı trendlerinde ‘dağıtım’ aşaması olur. Bu başlangıç aşamasında genel halk hala alıcıdır ve yukarıda isimlendirdiğimiz ‘akıllı para’ grubu yavaş yavaş satışa (dağıtıma) geçer. Henüz haberlerde hiçbir olumsuzluğa rastlanmadığında bu satışlar kolaylıkla boğa trendine güvenini yitirmeyenlerce karşılanır. Hatta, hisseler biraz cazibesini kaybedip bir miktar bir düşü olduğunda bir tepki rallisi bile olabilir ama bu rallinin tepesi daha önce görüşmüş olan en yükseği geçmezse boğa trendinin sonu teyit olur. İşte bu teyit de ayı trendini ikinci aşamasına (hareket) getirir.

Piyasanın değişik sektörülerini temsil eden iki endeks aynı yöndfe gitmiyorsa işin içinde bir bit yeniği vardır.

Biz teknik analizde iki ilgili aracın (bunlar endeksler, göstergeler, fiyatlar vs. Olabilir.) birbirini teyit etmemesine ‘uyuşmazlık’ ismini veriyoruz.

Normal piyasa koşullarında birbirleriyle aynı yönde hareket etmeleri beklenen her araçta meydana gelebilecek uyuşmazlıklardan haberdar olmak gerekir.

Her hangi bir enstrümanla göstergesi arasında çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkta yol gösterici her zaman gösterge olacaktır.

Ana trend yukarı ise düzeltme hareketlerindeki daralma çok fazla olmamalıdır.

Dolayısıyla düzeltme hareketlerindeki işlem hacmi ve piyasa derinliğine (dar mı değil mi) bakarak mevcut ana trendin devam etmediğini ve gücünü yorumlayabiliriz.

Hatırlayacak olursanız, bir düşüşte işlem hacmi artıyorsa ana trend aşağı yöndedir. İşlem hacmi azalıyorsa sadece bir düzeltme hareketi yaşıyoruz demektir.

Fiyatlar gevşerken, işlem hacminde artış görmeyince gevşemenin fazla sürmeyeceği sonucuna varmak doğru olmayabilir.

Bir yukarı trend, yeni en yüksekler ve yükselen en düşüklerle tamamlanır. Aşağı trend ise kendini yeni en düşükler ve alçalan en yükseklerle belli eder.

Piyasada hakim olan aşağı trende gelen ilk kuvvetli tepki hareketinin tepesi bir önceki tepki alımının yaptığı en yükseği geçerek aşağı trendinin sona ermiş olabileceğine işaret etmiş ama akabinde bir satış daha yemiş. İşte burada ikinci bir sinyal daha gelmiş. Bu son satış dalgası bir önceki en düşüğe kadar inmeden geri dönmüş. Bu da aşağı trendin yukarıdaki tanımını bozduğunu gösteriyor. Yani piyasa artık alçalan en yüksekler yapmadığı gibi yeni en düşük de yapmıyor. Dolayısıyla, daha ilk tepki alımında maceraya atılacağımıza piyasanın burada bize bir fırsat daha tanıdığını ve üstelik bu fırsatın bir öncekinin aksine daha az risk taşıdığını görüyoruz.

Pozisyona sabah girip akşam çıkan bir tırtıkçının işine haftalık grafiklerin yaramayacağı barizdir.

Volatil kelimesini kendi amacımız için oynak, değişken ve dolayısıyla riskli olarak çevirebiliriz.


Çubuk grafiklerde altı değerli bilgi mevcuttur: Açılış, kapanış, en yüksek, en düşük, yön (güç) ve volatilite.

Hacim trendi teyit etmelidir.

Logaritmik ölçeğin üç amaçla kullandıklarını belirtelim:

  • Piyasa temposunu ölçmek,
  • Geçmiş verileri daha ayrıntılı görebilmek,
  • Çok uzun vadeli analiz yapmak.

Destek, piyasada yeterince alım dalgasının geldiği ve bu dalgayla fiyatların artık düşüş baskısına boğun eğmediği fiyat seviyesidir. Direnç ise, fiyatların artık yükselmediği ve satış baskısıyla karşılaştığı alandır.

Hem teknik hem de temel analistin asıl sorunu, bu alanlar belirlendikten sonra ne yapılacağıdır. Biz buna geçmeden önce, piyasada satış ve alış baskısının geleceği (yani destek ve direnç seviyelerini) fiyat seviyelerini temel analistler kadar piyasa bilgisine sahip olmadan nasıl belirleyebileceğimizi görelim:

Fiyat grafiklerinde destek, ve diren seviyelerini tespit etmenin iki yolu vardır:

  1. Sıkışma alanlarını ve sınırlarını berlirlemek.
  2. Pivot ve tepe diplerini belirlemek

4 adet sıkışma alanı gösterilmiş. Bunlar;

  • Alçalan kanal
  • Yatay dikdörtgen
  • Yükselen üçgen
  • Simetrik üçgen

Geçmişte işlemiş destek ve direnç seviyeleri gelecekte de işleyecek diye bir varsayım olamaz. Geçmiş destek ve direnç seviyelerini geleceğe uzatmakla, bizim yapacağımız bundan sonra oluşacak fiyat hareketlerinin bu sınırlar dahilinde kalacağını varsaymak değil, alım satım stratejimizi bu çizgiler üzerine inşa etmek olacak.

Destek ve direnç kavramlarının en önemli olgularından bir tanesi, rollerini değiştirmeleridir. Kırılan bir destek çizgisi rolünü değiştirip direnç, kırılan direnç ise destek noktası haline gelir.

Bir destek veya direnç seviyesinin kuvvetli olup olmadığını üç oluşuma bakarak anlayabiliriz:

  • Fiyatlar bir destek ve direnç seviyesinde ne kadar uzun süre kalırsa, o destek veya direnç o kadar kuvvetlidir. Başka bir ifadeyle, bir destek veya direnç seviyesi ne kadar uzun süre kırılmadan geçerli kalırsa, o kadar kuvvetlidir.
  • Bir destek veya direnç seviyesini oluşturan işlem hacmi ne kadar fazlaysa, o destek veya direnç seviyesi o kadar kuvvetlidir.
  • Yakın zamanda oluşmuş bir destek veya direnç seviyesi, daha eskiden oluşmuş bir destek veya direnç seviyesinden daha kuvvetlidir.

Bir destek veya direnç seviyesi ne kadar kuvvetliyse, o seviyenin kırılma olasılığı o kadar azdır.

***Bir destek veya direnç seviyesi ne kadar kuvvetliyse, o seviye kırıldığı takdirde, kırılış yönünde gelecek olan müteakip fiyat hareketi de o denli şiddetli olur.

Piyasada sık sık göze çarpan olgulardan bir tanesi de fiyat hareketlerinin yuvarlak rakamlarda durma veya geri dönme eğilimidir. Burada yapılacak şey, yuvarlak emir koymaktan kaçınmak ve strateji gereği konulacak emirleri bu yuvarlak rakamların yakınına koymaktır.

*** Girdiğiniz pozisyon, daha birinci dakikadan itibaren lehinizde gitmiyorsa bilin ki ondan hayır yoktur. Jack D. Schwager – Borsa Sihirbazları

Stop kafada değil, borsada olmalıdır.

Eğer yattırımcı herhangi bir zaman baskısı altında değilse, limit emri vermekle çok daha iyi bir fiyat elde edilebilir. Limit emrinin dezavantajı ise, emrin yerine getirilmeme olasılığıdır.

Karlı işlem başına edilen karın, zararlı işlem başına edilen zarar oranı başarı oranıdır. Buna Risk/ Kazanç oranı denir.

Risk/Kazanç Oranı = Karlı işlem başına ortalama kar / Zararlı işlem başına ortalama zarar

İstikrarlı bir biçimde para kazanmak için risk/kazanç oranımızın en az 2.5 olması gerekir. Risk/ kazanç oranının en az 2.5 olduğu bir performansa bu emniyet yastığı başarı oranının %30’a kadar erozyona uğramasına izin verir.

Yani önemli olan, farklı analistlerin farklı yerlere çizgi çizmesi ve hangisinin doğru olduğunun araştırılması değil, yatırımcının çizdiği çizgiler doğrultusunda GSL listesindeki soruları cevaplayıp, cevapların belirlendiği yerleri pozisyona girmeden önce tespit edip bu stratejisini herhangi bir psikolojik etki altında kalmadan ve taviz vermeden disiplinle uygulaması.

Volatil piyasalarda zarar stopun yakın mesafeler koymak elbette çabuk stop olmamıza yol açacaktır. Bu volatiliteyi ve dolayısıyla zarar stopununun hangi mesafeye konulacağını belirlemek için basit bir teknik gösterge kullanılır. Bu göstergenin adı ATR’dır (Average True Range) Bunu ortalama Gerçek işlem aralığı (OGİA) ile yaparız.

Zarar Stopu:

  • Mutlaka zarar stopu konmalı ve uygulanmalıdır.
  • Zarar stopu asla tek bir fiyat adımına asla tek bir fiyat adımına konmaz.
  • Zarar stopunu belirlemenin en bilimsel yolu OGİA’yı belirlemek ve stopu en az 1/2 OGİA kadar mesafeye koymaktır.
  • Kar hedefi mesafesi, zarar stopu mesafesinin en az 2.5 misli olmalıdır.

Seçilen vade ne kadar uzunsa zarar stopu mesafesi de o denli geniş olmalıdır.

Bu farklı stratejide yatırımcının yapması gereken üç şey vardır:

  • Risk / Kazanç oranını yüksek tutmak,
  • Kaç kez üst üste stop olacağını tanımlamak,
  • Her kaybettiğinde ne kadar kaybedeceğini belirlemek.

Mademki yakın stoplarla ters pozisyondan çabuk çıkarak büyük balığı yakalamaya oynamaktadır, o halde risk/kazanç oranı daha önce kıstas olarak aldığımız iki buçuktan daha yüksek olmalıdır. Çünkü bu strateji onu %50 başarı oranı olan bir yatırımcı olmaktan çıkarıp çok daha düşük bir başarı oranlı bir yatırımcı yapmaktadır.

Çizilen trend çizgileri, en yüksekler ve en düşükler gibi tüm fiyat bilgilerini içermelidir.

Bir yukarı trend çizgisi, yukarı doğru meyil almış fiyat çubuklarının altından (sağa ve yukarı doğru) ve en düşükleri birleştirerek çizilir. Aşağı trend çizgisi ise, en aşağı doğru giden fiyatların üzerinden (sağa ve aşağı doğru) ve en yüksekleri birleştirerek çizilir.

Henüz tam oluşmamız meyile hemen trend çıkıvermeyi önlemek için çizdiğimiz trend çizgisinin en düşüklere (yukarı trendde) veya en yükseklere (aşağı trendde) kaç defa temas ettiğini saymak trendi teyit ederi. Bu teyidi almak için en az 3 temas noktası olmasını isteriz. Bu koşulu yerine getirmeden trend çizgisi çizmek tehlikelidir.

Dimdik meyili olan bir fiyat hareketi bir trend değil, bir patlama veya çöküntüdür.

Bir trend ne kadar uzun zamandır devam ediyorsa, o trendi belirlemek için çizdiğimiz trend çizgisi de o derece geçerli ve o derece kuvvetlidir.

Bir yukarı trend çizgisi (destek) veya yukarı trend çizgisi (direnç) o trend ne kadar uzun sürmüşse, o denli geçerli ve kuvvetlidir. O çizgi ne kadar kuvvetliyse:

  • kırılma olasılığı o kadar azdır ve
  • kırılırsa mütekip hareket o denli şiddetli olur.

Birincisi, eğer bir geri çekme sonucunda stop olduysanız ve trend tekrar ilk pozisyonunuz istikametine dönerse, bütün yapacağınız iş GSL listenizin tekrar giriş önlemi doğrultusunda tekrar pozisyona girmektir.

Önemli olan strateji oluşturmadan yatırım yapmanın ne kadar tehlikeli olabileceğini bilmektir.


Özet:

Strateji şablonunun (GSL)

Genel Sorular:

  1. Trend var mı?
  2. Ne tarafa?
  3. Hangi vadeliyim?
  4. Ben hangi tarzım? Zamanlama Soruları:
  5. Giriş
  6. Çıkış (karla)
  7. Çıkış (zararla)
  8. İz süren stop yöntemi
  9. Tekrar giriş önlemi

Ayrıntılarıyla işlediğimiz stratejimizin ve pozisyona girmeden önce cevaplamak zorunda okduğumuz zamanlama sorularının görevi rota çizmektir. Belki dünyanın tek ve en iyi stratejisi olmayacaktır ama (teknik göstergelerin de yarımıyla) bize rakibimiz olan diğer yatırımcılara karşı bir silah olarak kullanabileceğimiz birçok avantaj sağlayan bir şablondur. Bu şablonun şu faydaları bulunur.

  1. Bullish veya bearish olma zorunluluğunu ortadan kaldırarak her piyasa koşunda fırsatları değerlendirme olağanı sağlar. Hem yatırımcıyı pozisyon almak amacıyla yön belirleme gereğinden kurtarır, hem falcılık uğraşına son verir, hem de belli bir görüş sahibi olarak piyasanın diğer tarafının unutulmasını önler.
  2. Risk ve kar potansiyelini önceden ölçerek para (risk) yönetimi ilkelerini yerine getirir ve daha başta pozisyonun mali portesini çizerek yatırımcının kendisine seçip uyarladığı yatırım tarzına uyup uymadığını belirler.
  3. Normal piyasalardan anormal karlar bekleme eğilimini siler, gerçekçi kar beklentileri oluşturur ve yatırımcının bu beklentilerini hırsları veya korkularıyla yönlendirip yanlış kararlar vermesini önler.
  4. İz süren stoplar sayesinde, gerçekçi olmayan seviyelere kadar bekleyerek yapılan yatırımın maliyetinin artmasını veya açık pozisyonda elde edilen kağıt, karların olası bir geri dönüşle tekrar piyasaya teslim edilmesini önler.
  5. Önceden belirlenen hedefe kenetlenerek disiplin sağlanması suretiyle (hem sermayemizin artmasını hem de zararlarımızı finanse edebilmemizi sağlayan) karda mümkün olduğu kadar uzun oturulmasına olanak tanır.
  6. Karlı pozisyondan erken çıkılmasının önlediği gibi zararı zamanında tespit edip pozisyonu keserek riski asgariye indirir (zarar stopları)
  7. Piyasa hareketlerinin o insanı dengesiz kılan, rasyonel davranma uğraşını yaralayan ve kontrol edilmesi güç duyguları devreye sokmasını önleyecek mekanikleşmeyi getirir.
  8. En önemlisi, her piyasada, her koşulda, her yatırım aracına yatırım yapmayı kolaylaştıran, uygulaması kolay, sonucu belli bir süreç haline getirir. Bu unsurlar yatırımcıda özgüven geliştirir ve yatırım süreci boyunca zihinsel sağlık ve disiplini muhafaza ederek doğru davranış biçimlerini devreye sokar. Yatırım belirsiz ve heyecanlı dolayısıyla aşırı riskli bir oyun olmaktan çıkar para kazanma amacına yönelik basit bir yan uğraş haline gelir. Hayat kazanmak için değil pazara kazanmak için yatırım yapan ve bu işi her şeyin üzerinde değil sadece yaşam sürecinde yapılan işlerden bir tanesi olarak gören mutlu rahat ve sağlıklı insanların yatırımlarında başarılı oldukları görülmüştür.