Zarar stopu koyarken dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın, stop yerinin piyasanın normal volatilitesini sergilemesine izin verecek kadar uzakta ama aynı zamanda riski de optimum seviyede tutacak kadar yakında olması gerekiyor.

OGİA işlem yapılan enstrümanın belirli bir süre belirlenerek (örneğin son 20 gün) tespit edilen ortalama volatilitesini belirler. Örneğin YKBANK’ın OGİA’sı 600 TL ise, yarın açılıştan sonra 300 TL yukarı ve 300 TL aşağı oynayacağı varsayılır. Dolayısıyla, zarar stopunun mesafesi en az 300 TL olmaldır.

Piyasalarda para kazanmanın asıl yolu iyi seçilmiş bir ÇIKIŞ yerinin uygulamaya sokulmasıdır.

Yatırım stratejimizin en önemli parçalarından bir tanesi sistematik yaklaşımdır. Sistematik yaklaşım, önceden belirlenmiş bir dizi kuralı uygulamak demektir. Kar hedefi ikileminden kurtulmak için şu süreçten geçmemiz gerekir:

  1. Çizdiğimiz destek/direnç veya trend çizgilerinin ışığında çıkış yerini (kar hedefini) önceden belirlemek
  2. Belirlenen kar miktarının para (risk) yönetimi açısından doğru yerde olduğundan emin olmak. (Risk/kazanç oranımızın en az 2.5 olmasını, yani ortalama karlarımızın ortalama zararlarımızın en az 2.5 misli olmasını istiyoruz.)
  3. Piyasa belirlenen hedefe gitmezse ne yapılcağını olanlamak (iz süren stop) ve son olarak da
  4. Ters bir hareket sonucunda pozisyondan erken çıkılmak zorunda kalınırsa, ‘tekrar giriş önlemini’ almak.

İz süre stop uygulama yöntemleri:

1. Yeni en yüksek yöntemi:

Fiyatlarda yeni bir en yüksek görüldüğünde, bu yeni en yüksek fiyatın gerçekleştiği günün kapanışı beklenir ve zarar stopu, konulduğu eski yerinden alınarak en yükseğin gerçekleştiği günün en düşüğünün altına konulur. Bu kuralın uygulanabilmesi için:

  • Pozisyona girer girmez zarar stopunun konulması
  • Zarar stop mesafesinin belirlenmesi gerekir.

Şimdi uyguladığımız bu iz süren stop yönteminin bize neler kazandırdığının kısa bir analizini yapalım:

  • İlk olarak bu yöntemin bize kazandırdığı en büyük avantaj, sistematik davranarak, yani çıkış stratejimizi önceden belirlenmiş bir kurallar dizisine dayandırarak, piyasa dalgalanmalarından, gelen haberlerden, etrafımızda olup bitenlerden ve bizi olumsuz etkileyebilecek yorum ve davranış biçimlerinden korunmuş olmamız.
  • Aynı zamanda kullandığımız yöntem bizi ceptek-daldaki kuş ikileminden kurtararak, piyasa yükselişinin tamamından yararlanmamızı sağlıyor.
  • Karlı bir pozisyonda mümkün olduğu kadar çok oturmamızı sağlayarak risk/kazanç oranımızı 2.5 olan kıstasımızın çok çok üzerinde olan müthiş olumlu bir seviyeye çıkarıyor.

2. En yüksek/En düşük kanalı yöntemi:

  • Bu yöntem de hem uzun hem kısa pozisyonlarda uygulanabilir.
  • En önemli özeliği devamlı piyasanın nabzını tutan dinamik bir kanal oluşturmasıdır.
  • Bu kanalı oluştururken belirlenecek ilk şey kanalın süresidir.
  • Bizim günlük grafikler kullandığımızı varsayarak bu süreyi şimdilik 5 günlük olarak belirleyelim.
  • Kanalın süresi belirlendikten sonra yapılacak şey, fiyat grafiği üzerinde son 5 günün en yüksek ve en düşük fiyatını işaretlemektir.
  • Bu işaretleme, yeni gün için, o yeni gün sayılmadan dikkate alınacak olan son 5 günün en yükseği ve en düşüğü için yapılır. ,
  • Bunu her gün tekrarlayarak bir kanal oluşturuyoruz.
  • Alım yaparak açtığımız bir uzun pozisyonda kanalın alt çizgisini iz süren stop seviyesi olarak kullanıyoruz (açığa satışlarda da tam tersi.)

3. Ara Hedefler Yöntemi:

Yeni en yüksek yönteminin farklı bir uygulamasıdır. Burada, stoplar gerçekleşen yeni en yükseklerle değil önceden belirlenen ara hedeflerin tetiği çekmesiyle yükseltilir.

Örnek:

  • 3650’den almış olalım.
  • O günün en düşüğü de 3450 olsun.
  • 200 TL de mesafemiz olsun.
  • İlk stopumuz 3250 olacaktır.
  • Sonrasında hedefleri belirleyelim. Hedefimiz her bir 500 TL’lik kar olsun. Alımı 3650’den yaptığımız için sırasıyla 4150, 4650 5150…
  • İlk hedef 4150’ye ulaştığımızda o günün en düşüğünün 200 TL altına stopu yükseltiyoruz. Mesela 3800 en düşüğü ise 3250 olan stopumuzu 3600 TL’ye yükseltiyoruz.
  • Sonrasında 4650’ye ulaştıoğımızda, en düşüğü 4550 olsun o zaman 3600 olan stopumuzu 4350’ye yükseltiyoruz gibi.

Elbette bunların hepsi birer değişken. Stop mesafesini 200 değil de 500 TL olarak alabilirdik, veya en düşük fiyattan değil kapanıştan itibaren hesaplayabilirdik. Kanalımızı 20 günlük veya ara kar hedeflerini 1000TL olarak belirleyebilirdik. Bütün bu değişkenleri belirlerken göz önünde bulundurmamız gereken iki unsur bulunur:

  • Risk iştahımız
  • Pozisyon vademiz
  • İşlem yaptığımız enstrüman

Bu yöntemleri kullanırken en önemli olan değişkenlerin değeri deği, öncelikle bir iz süren stop yöntemi kullanmanın gerekliliğine inanmış ve güvenmiş olmak ve kullanılacak olan yöntemin kurallarını pozisyona girmeden ÖNCE belirlemiş olmak gereğidir. Pozisyonda iken verilen kararların duygularımız, piyasa ve çevremizce etkileneceği ve rasyonel düşünme yeteneğimizi zayıflatacağı gerçeği göz önünde bulundurulursa, yarı yolda kural ve değişkenleri değiştirmenin başımıza bela açacağı mutlaktır. Teknik analiz bize sonsuz alternatifler sunmaktadır. Bu yöntemlerin etrafında yapacağınız kısa bir beyin jimnastiği ile kendi yöntemlerinizi de geliştirebilirsiniz. Önemli olan, yeni geliştirilen yöntemlerin sonuçlarının test edilmesidir. Bu testlerin sonucu olumlu çıkarsa piyasalarda rahatlıkla kullanılabilirler.

Özetleyecek olursak, yöntemlerin başarıyla sonuçlanması için şu koşulları akıldan çıkarmamak gerekir:

  1. İz süre stop yönteminin gerekliliğine inanmak.
  2. Risk iştahımız, pozisyon vademiz ve işlem yaptığımız enstrüman göz önüne alınarak bir yöntem seçim değişkenlerini belirlemek.
  3. Yöntemin kurallarının pozisyona girmeden ÖNCE belirlenmiş olduğundan emin olmak.
  4. Bu kuralları açık pozisyon boyunca taviz vermeden değiştirmeden disiplinli bir şekilde uygulamak.
  5. Stop (çıkış) sinyali geldiğinde tereddüde düşmeden pozisyondan çıkmayı bilmek.

Tapi Stopu

Doğal olarak hiç kimse piyasalara para kaybetmek için iştirak etmez. Bu doğal dürtünün baskısı altında, birçok yatırımcı, pozisyona girdikten sonra o pozisyondan ‘en azından tapi çıkmak’ gibi bir psikolojik sis bulunun içine girer ve hedeflerinde indirim yapar. Halbuki asıl amaç para kazanmaktır. Ne var ki bu psikolojik sis bulutu yatırımcının hiç para kaybetmeden para kazanılamayacağı gerçeğini görmesini engeller. Sonuçta, tapi yatırımcısı zarar etmez, ama para da kazanamaz. Halbuki, iyi seçilmiş, iyi test edilmiş, iyi tasarlanmış ve tavizsiz uygulanmakta olan KAR HEDEFLERİ, ZARAR STOPLARI ve iZ SÜREN STOPLAR yatırımcıya 4 altın fırsat sunmaktadır:

  • Pozisyondan karlı çıkma fırsatı,
  • Karda mümkün olduğu kadar çok oturarak risk/kazanç oranını artırma fırsatı,
  • Zarar edilecekse, asgari miktarlarda zarar etme fırsatı ve,
  • İz süren stoplarla, kar hedefine ulaşamayacak piyasalarda kağıt karları kilitleme fırsatı.

Tapi stopu uygulayan yatırımcı genellikle iki önemli yanlışın içine düşer:

  • Tapi stopunu erken devreye sokmak
  • Zarar stopu uygulamamak.

Hareketsizlik (zaman) stopu

Yatırım hayatımızda ilke olarak şu iki noktayı benimsememiz gerekir:

  1. Girilen her pozisyonun amacının kar etmek olması gerekir.
  2. İdeal olarak,i piyasanın biz pozisyona girer girmez lehimizde harekete geçiyor olması gerekir.

Hareket etmeyen piyasada, yani ne kara geçtiğimiz ne de zarar yazdığımız bir pozisyonda şimdiye kadar ayrıntılarını öğrendiğimiz oyun planı devreye girmez.

Hareketsizlik (zaman) stopu, pozisyona girdikten sonra eğer piyasa hiçbir hareket göstermezse ne yapılacağını belirler ve önceden planlanıp tavizsizce uygulandığı müddetçe son derece etkili olur.

Hareketsizlik (zaman) stopunun tek yaptığı iş, eğer piyasa pozisyona girdikten sonra oyun planımızın kar alma veya zarar stopu olma öğelerinden bir tanesini devreye sokmayacak kadar hareketsiz kalırsa önceden belirlenmiş bir süre sona erdiğinde o anki fiyat seviyesinde pozisyondan çıkmayı önermektir.

Örnek olarak ‘eğer piyasa 6 gün hareketsiz kalırsa altıncı günün kapınışından çık’ verilebilir. Böyle bir uygulamanın bize getirdiği birkaç avantaj var:

  1. Fırsat maliyeti
  2. Psikolojik yıpranma
  3. Para maliyeti
  4. Olası zarar

Özet:

Teknik analiz ve para (risk) yönetimi disiplinlerde en ağır basan öğe pozisyona girişin değil çıkışın iyi planlanmış ve planın taviz vermeden uygulanmış olmasıdır.

Pozisyondan çıkış planımızın dört ana parçası bulunur:

  • Karla çıkış
  • Zararla çıkış
  • İz süren stoplar
  • Hareketsizlik stopu

Tüm bu çıkış yöntemlerinin pozisyona girmeden önce belirlenmiş olması gerekir.

Karla çıkışın en önemli unsuru çıkış mesafesinin doğru ayarlanmasıdır ki, bu da belirlenen destek/direnç seviyelerine uymak ve en az 2.5 olarak belirlediğimiz risk/kazanç oranı hedefini tutturmakla başlar.

Zararla çıkış noktası çeşitli yöntemlerden biri veya birkaçının birlikte kullanılmasıyla belirlenebilir:

  • Grafik stopu
  • Para stopu
  • % stop
  • Fiyat adımı stopu
  • OGİA stopu

İz süren stoplan ise teknik analizin bize verdiği en iyi armağandır. İz süren stoplar bize önceden belirlenmiş kar hedeflerine girmeyen piyasalardan nasıl karla çıkacağımızı gösterirler. Çeşitli iz süren stop yöntemleri uygulanabilir:

  • Yeni en yüksek yöntemi
  • En Yüksek/En Düşük Kanalı yöntemi
  • Ara hedefler yöntemi

Hareketsizlik stopu, açıklanan gereksiz maliyetler korur.

Tüm bu yöntemlerin başarıyla sonuçlanması için aşağıdaki koşullar olmalıdır:

  1. Bir çıkış yöntemi kullanmanın gerekliliğine inanmak.
  2. Risk iştahımız, pozisyon vademiz ve işlem yaptığımız enstrüman göz önüne alınarak bir yöntem seçip değişkenleri belirlemek.
  3. Yöntemleri test edip işlerliklerinden emin olmak.
  4. Yöntemin kurallarının pozsiyona girmeden ÖNCE belirlenmiş olduğundan emin olmak.
  5. Bu kuralları açık pozisyon boyunca taviz vermeden, değiştirmeden ve disiplinli bir şekilde uygulamak.
  6. Çıkış sinyali geldiğinde tereddüde düşmeden pozisondan çıkmayı bilmek

Grafik Formasyonları

Öncelikle bir takım yerleşik yanılgıları silip atmak gerekiyor:

  1. Tarih tekerrürden ibarettir,
  2. Formasyonlar başlayacak olan fiyat hareketinin öncü birer göstergesidirler.
  3. Bazı formasyonlar mevcut trendin devam edeceğini, bazıları da sona erip terse döneceğini gösterirler.
  4. Tüm teknik analiz formasyonları, teknik analizin tarihi boyunca tanımlanıp, isimlendirilmişlerdir.

Tüm ‘grafik formasyonları’ edebiyatı insanların (yatırımcıların) belirli tepkiler gösterdikleri varsayımı üzerinde kurulmuştur. Bu varsayımın birçok durumda doğru çıktığını kabul edebiliriz ama körü körüne kabul edip yanlış çıktığı zamanları da göz ardı edersek başarı olasılıklarımızı azaltır, yatırım hayatımızı kısaltırız.

Teknik analiz bir kristal küre değil, dolayısıyla geleceği tahmin etmek değil devamlı ve istikrarlı bir şekilde kar eden bir yatırım stratejisi oluşturmak amacıyla kullanılması gerek. Bu doğrultuda, grafik formasyonlarına bakarak gelecek olan hareketin ne tarafa olacağını tahmin etme uğraşına girmek pek doğru olmaz.

Aynı formasyonun ardından üç ayrı senaryo başlayabiliyor:

  • Grafik formasyonları, başlayacak olan bir fiyat hareketinin yönünün öncül göstergeleri değildirler.
  • Grafik formasyonları, ancak işlem hacmi vs. Gibi diğer piyasa koşulları göz önünde bulundurulduğunda bir gösterge haline gelirler.
  • Gelecek fiyat yönünü doğru ve yanlış tahmin etmenin yatırım stratejimiz veya sonuçları üzerinde hiçbir etkisi yoktur.

Geri Dönüş Formasyonları hakkında aşağıdaki koşul ve genellemelerin her zaman akılda bulundurulması gerekir:

  1. Geri Dönüş Formasyonları’ndan önce bir trendin var olması ön koşuldur. Trendsiz ve yatay bir piyasada bir geri dönüş formasyonu oluşmaz.
  2. Eğer trend geri dönecekse, yani formasyon bir geri dönüş formasyonu olacaksa, bunun ilk işareti önemli bir trend, destek veya direnç çizgisinin kırılması olacaktır.
  3. Bir formasyonun ebadı ne kadar büyükse onu takip edecek hareket de o kadar büyük olur.
  4. Tepe formasyonlarının süresi genelde dip formasyonlarının süresinden daha kısa olur ama volatilite tepelerde daha fazladır. Yine başka bir ifadeyle, dip formasyonlarındaki günlük oynamalar genelde daha az olur ama formasyonun oluşması daha uzun süre alır.
  5. İşlem hacminin önemi tepelerde çok daha fazladır.