Bu Chat With Traders podcast kanalından ilk yazım. Türkçe kaynakları okuyabiliyoruz fakat ülkemizde, çoğunlukla bu tarz kaynaklarda bir dil bariyerine takılıyoruz. Temel düşünce bir trader veya yatırımcı olma yolunda benim okuduğum, izlediğim ve dinlediğim her önemli kaynağı bir araya toplamak. Sıralamayı youtube üzerinden popüler olana göre sırala seçeneğiyle yaptım. Bir kere dinleyip hızlı notlar alıyorum, bazen bazı şeyleri yanlış da anlamış olabilirim. Yazının devamını röportajı veren kişi ağzındanmış gibi yazacağım. Diğer türlü, söylüyor, bahsediyor vb. kelimeleri her yerde kullanmam gerektiğini farkettim. Söylediklerini birebir değil anladığım şekilde özetliyorum…
Bu yazıdaki bölümün başrolü Brett Steenbarger. Üniversitede felsefe okurken, The Fountainhead diye bir roman okuyor. O kitaptan sonra psikolojiyle ilgilenmeye başlıyor. Psikolojiyi insanın ruh halini düzeltmekten çok, kitaptaki ana fikir olan insanların en iyi performanslarını göstermelerinin belirli yolları olduğundan etkilenerek yapıyor. Sonrasında 1970 sonlarında trade yapmaya başlıyor. Sonrasında trade ve psikolojiyi birleştirecek şekilde çalışabileceğini düşünüyor. Sonrasında traderlara koçluk yapmaya devam ediyor ve şu an danışmanlık vermeye devam ediyor.
Başarılı traderların da koça ihiyacı vardır. Bunun sebebi, piyasaların değişken yapılarda olması. Traderların değişen market yapısıyla, kendini senkronize edebilmesi ihtiyacıyla karşılaştığındaki gösterdiği reaksiyonun önündeki psikolojik engellerin tespitinin yapılması ve ortadan kaldırılması gerekiyor.
ABCD teması (Brett tarafından geliştirilen):
- Adapting to the market (Piyasaya adapte ol)
- Building on strengths (Güçlü yanlarının üzerine inşa et)
- Cultivation creativity (Yaratıcılığı geliştir)
- Developing best practices (En iyi pratikleri geliştirmek.)
Kaliteli bir oyun tarzı oluşturduğumuzda ise başarıyı bir süre için yakalıyoruz. Oyun tarzımız bir zaman sonra, normalde gözlemlediğimizden daha fazla zararlı işlemler oluşturmaya başladığında ise, bu bizim için durup piyasanın değişimini analiz etmemizi gösterdiği an oluyor. Piyasanın bir statik yapısı yok. Kısaca eğer her gün tekrarladığımız işlemler artık eskisi kadar işe yaramamaya başlarsa, bu bize, stratejimizi ve planımızı gözden geçirmemiz gerektiğini bildiren bir haberci gibi. Hatalarından öğren ve yeni koşullara adapte ol.
Başarılı traderların belirli planları ve stratejileri olur. Bunların toplamına oyun tarzı diyeceğim. Güçlü özelliklerimiz bize, oyun tarzımızı oluştururken temel oluşturmalı ki oyunu kendi tarafımıza çekip avantaj elde edebilelim. İşte bu tarafta bu yönlerimizi keşfetmek için kendimizi tanımak çok önemli. Yani bir trader olarak, trade sistemleri, teknik, temel bilgiler vs. gibi konuların dışında, kendi üzerimizde çalışmamız, kendimizi gözlemlememiz gerekiyor. Başarı, kendi güçlü özelliklerimiz üzerine durmamızda saklı. Örnek olarak ben ilişkilerimde yapılan tartışmalarda, durumu hızlıca analiz edip, karşımdakinin görüşlerini süzgeçten geçirip, hızlı cevap verebilen biri değilim. Kısa tradeleri de denediğimde kendimi çok kötü hissediyorum. Para kazanabilirim ama kesinlikle bu sürdürülebilir olamaz ve kesinlikle beni tüketir. Kendi yapabileceklerinizin ve yapamayacaklarınızın farkına varın.
Yaratıcılık ise bize, yeni stratejiler oluştururken çok fayda sağlıyor. Dünyayı taze gözlerle gözlemlememize imkan veriyor, çoğunluktan farklı şeyleri görebiliyoruz. Genelde başarılı traderların stratejilerini duyduğumda çok etkileniyorum. Bunu ben nasıl düşünemedim diyorum. Kesinlikle çok spesifik kendine özgü karakterleri olan stratejiler oluyor. Adaptasyon sürecimizi kolaylaştırıyor. Karşılaştığımız piyasa yapısı değişikliklerine, geçerli çözümler üretebiliyoruz.
Kendimizi çok iyi tanıdık, bir oyun tarzı geliştirdik. Bu strateji içerisinde risk pozisyonlarımız, sonuçlarımız üzerine düşüncelerimiz, kendimizi ve duygularımızı yönetmemiz gibi tanımlamamız gereken her şeyi tanımlıyoruz. Sonrasında ise bunları defalarca pratik etmemiz ve bu pratikleri alışkanlık düzeni haline getirmemiz gerekiyor.
Ayrıca, eğer trade yaparken kötü bir alışkanlık, dürtüsel bir davranış geliştirdiyseniz ve bu bir alışkanlık haline gelmişse, bunu değiştirmeniz için değiştirecek yolu (kural, strateji, oyun değişikliği vb) bulduktan sonra o yeni yolla defalarca pratik yapmanız gerekiyor. Tony Robbins’in bir sözü var: “Bir şeyi 30 gün tekrarlarsan, artık bu şey senin parçan olacaktır.” Evet ona katılıyorum.
Traderların kendilerine koydukları hedeflerin arkasında genelde günlük bir çalışma planlaması olmamasından kaynaklı bu hedeflerin genelde bir umut olarak kaldığını gözlemliyorum. “The goal without a plan is a wish”. Hedeflerin arkasında her zaman günlük tekrarlanan çalışmalar vardır, bunları yeterince yerine getirdiğinizde gerçekleşirler. Hedeflerin katılığı aynı zamanda bir performans, zaman baskısına neden olacaktır. Bunu istemeyiz. Çıktılara odaklanmak genellikle performansın önüne geçer. Örnek olarak ben topluluk önünde konuşuyorum. Seyircinin hakkımda ne düşündüğünü, nasıl tepki verdiğini çok fazla düşünürsem, konuşmayı yapamam.
Ayrıca hedefleri genelde parasal değerler üzerinden değil yüzdesel değerler üzerinde kurgularız, başarı ölçütlerini bunun üzerinden yaparız. (%1 kaybetmek kabul edilebilir, fakat porftöy büyüklüğü 200 milyon dolarsa, miktarı düşünmenin negatif etkisi olacaktır.). Profesyoneller parayı hiç düşünmezler yüzdeleri düşünürler.
Traderlar kayıplarla arkadaş olmalıdır. Onlar sık tekrarladıklarında, size piyasanın nasıl değiştiğini anlatırlar. Eğer bunu önemser ve dikkat kesilirsek bu bizi piyasaya uyumlu bir hale getirecek böylece de daha iyi bir trader olacağız.
Trader üzerindeki baskılar kesinlikle negatiftir. Silah tehdidi altındayken risk almak zordur. Bunun için hayatında trade yapmaktan daha önemli şey/ler olmalıdır. Bazen duyuyorum 14 saat trade yapıyorum hayatımın tüm olayı bu gibi hikayeler. O zaman tradeler kötü gitmeye başladığında arkada seni tutacak, tekrar motive edecek, ilham verecek hiçbir şey bırakmamış oluyorsun. Trading hayatının tek parçasıysa, baskıyı ve kendinizi dengeleyemezsiniz. Başka mutluluk kaynaklarına ve yaşam enerjisine ihtiyacınız olacaktır.
Para çok önemlidir fakat hiçbir başarılı trader sadece paranın, karlılığın büyüklüğüyle tatmin olmaz. Genellikle karlılıktan daha farklı şeyler buluyorlar piyasada. Piyasa hakkında yeni bilgiler öğrenmek, yeni yöntemler geliştirmek bunları uygulamak daha büyük keyif veriyor. Böylece entelektüel meraklarını, mücadele gereksinimlerini tatmin ediyorlar, bulmaca çözmenin tatminini yaşıyorlar. Eğer sadece karlılık olsaydı, kötü zamanlarda devam etme gücünü kendilerinde bulamazlardı.